
4$ otele ver. 2.5$'a motor kirala, laundry'nin kilosu 1$. E buna butce mi dayanir a dostlar? :)
Baktim butce delik, birseyler yapmam lazim dedim kendi kendime. Kuta'nin en islek caddesinde kiralik tabelasini boynuma astim. Bir Japon kiz fotograf cektirdi zafer isareti yapip, ne demekse. Japonlar ne gorurlerse fotograf cektirdiklerinden cok da ciddiye almadim. Baska da ilgi gosteren olmadi. Saka bir yana iste size Kuta Beach/Bali'de kolayca birkac dolar kazanmanin yolu:
Sahilde oturmus surf yapanlari seyrederken bir genc yanima oturup sohbete basladi. Once klasik nereli oldugumu sordu, sonra da nerde kaldigimi. Sohbetin ticarete donecegi belliydi. Birkac ilgisiz sorudan sonra agzindaki baklayi cikariverdi. Bir otelin tanitimini yapiyordu. Devremulk benzeri bir satis. Eger beni kaydederse tanitima gittigim takdirde puan ve dolayisiyla da para kazanacakti. Sadece 30-45 dakika tanitimda olmam yetecekti. Once ilgilenmedigimi, tatilde oldugumu ve vaktimi harcamak istemedigimi soyledim, ama bir yandan da bu isten ne kadar para kazanacagini merak ediyordum. Ben de dostca(!) yaklasip bir sure sonra alacagi komisyonu ogrendim: 20 $. Bu Endonezya standartlari icin oldukca iyi bir paraydi ama standartlara uyan turistleri bulup ikna etmek o kadar da kolay olmasa gerekti. Giderim ama bir sartla dedim. 1 hafta scooterini bana ucretsiz vermesini istedim. 1 haftalik scooter kirasi yaklasik elde edecegi kazanca denk geliyordu. Pazarlik 3 gunde son buldu. Ertesi gun Kuta'nin en luks otellerinden Hard Rock Oteli'n onunden beni alip tanitima gotureceklerdi. Orta yasli zengin Avrupali turist rolumu oynamam icin iyi bir otelde kaliyor olmam lazimdi. O aksam her ihtimale karsilik otelin oda fiyatini da ogrendim.
Ertesi sabah tam dedikleri saatte, 09.30'da beni otelimin(!) onunden aldirdilar. Biraz yol gittikten sonra bes yildizli bir otelde karsilandim. Mumkun olan en cici kiyafetimi giymistim, yaklasik bir aydir kullanmadigim ayakkabilarimi da.
Once kisa bir tanitim konusmasi ve ikram servisi, ardindan video gosterisi yaptilar. Koca salonda sadece 4-5 kisiydik. Sonra guzel bir Endonezyali kharum(*)'u serefime tahsis ettiler. Meslegimden, nerede kaldigima kadar gelir durumumu anlamaya yonelik sohbet ettik. Sohbet esnasinda goz goze temastan hafif fiziksel temasa kadar bire bir satisin tum inceliklerini kullandi. Eminim o sirada aklindan olasi satis sonrasi alacagi yuklu komisyon geciyordu. Benim aklimdansa ...
Tam sadede gelmek uzereydik ki telefonum caldi. Musade isteyip salonun bir kosesine gittim. Sohbet baslamadan once saatimin alarmini ayarlamistim. Calan telefon degil alarmdi aslinda. Geriye dondugumde acil bir isimin ciktigini gitmem gerektigini soyledim. Bozuldu biraz tabii. Ogleden sonra otelimden aldirabilecegini soyledi, telefon numarami istedi. Normal bir tanismada bu teklif nasil reddedilebilirdi ki. ama maalesef yanlis numara verdiim ve ogleden sonra otelden ayrilip baska bir adaya gidecegimizi soyledim. Bugune ozel bir fiyatinin oldugunu soyledigi esnada ikinci alarm imdadima yetisti. Kisa bir konusma numarasi sonrasinda izin isteyip telasli adimlarla uzaklastim. Ciktigimda suc ortagim beni bekliyordu. Otele geldigimden emin olmak istemisti. Beni kaldigim yere birakip anahtari teslim etti. 1 saatlik bir aktiviteyle artik 3 gun boyunca motorum vardi.
(*) Kharum: Endonezya; dunyanin en fazla nufusa sahip musluman ulkesi. Muslumanlar arasinda bir deyim var. Cirkin bir kadin gorduklerinde 'haram' diyorlar. Guzel bir kadina ise -hos kokulu- anlamina gelen 'kharum'