
Once bas gitarist girdi sahneye. Sonra sirasiyla 3 gitarist daha, klavye, davul, keman ve en son da viyolonsel yerini aldi. 8 kisilik orkestra hazirdi. Cok kisa bir akort denemesinden hemen sonra parcaya gectiler. Seyirciler bu konserleri kaniksamis olacaklar ki pek ilgi gostermediler.On siralarda oturan genc kiz, telefonda sevgilisiyle konusmaya devam etti.
Parcanin henuz basiydi ki, sahnenin ortasina nereden geldigi belli olmayan bir satici daliverdi. Sanatcilar farkina bile varmadilar. En can alici yerinde, yani nakarat kisminda yanimizdan bir tren gecti. Solist bu duruma aliskindi. Sesinin tonunu biraz daha yukseltti gurultuden duyulabilmek icin. Sonuna yakin flaslar patladi, kamera calisti. Gitaristlerden biri aska gelip kamera onunde bildik sovunu tekrarladi.
Tren perona yanastiginda solist: bir seker kutusuna topladigi paralara soyle bir gozucuyla bakti. Hasilattan memnun gozukuyordu. Once gitaristler, sonra davul, klavye, keman ve en son da viyolonsel cikti. Cikarken ucu kapiya carpti. Hicbir sey olmamis gibi bir sonraki kompartimanda sahne almak uzere hizli adimlarla uzaklastilar.