
Bu aralar Asya’da, ozellikle turistik bolgelerde ‘Doktor Baliklar’ cok moda. Turistler; 20 dakikasina yaklasik on dolar odeyip, buyuk bir akvaryum icindeki yuzlerce kucuk baligin, ayaklarinda toplasip verdiklari hafif isirik hissiyle, kah korkarak, kah saskinlikla da olsa eglenmekteler. On dolar buralarda ciddi bir meblag. Kurulum ve bakim maliyeti cok dusuk. Ustelik oda+kahvalti dort dolara kalinan bir ulkeden bahsediyoruz.
Gorevli cocuga yanasip soruyorum: “-Nereden geldi bu baliklar?”. Hic tereddutsuz cevap veriyor:”-Turkiye’denmis”
Evet Sivas’in ‘doktor baliklar’indan bahsediyorum. Akli evvel bir girisimci, belki de su dolu naylon poset icerisinde ulkemizden kacirdigi birkac cift balikla bu aktiviteyi baslatmis. Oyle ki, Kambocya’dan Tayland’a, Endonezya’dan Singapur’a bircok ulkenin turistik beldelerinde hemen hemen her kose basinda rastlamak mumkun.
Tayland’in milli bir kusu var. Bakmayin milli dedigime. Cevre ulkerde de siklikla rastlanabiliyor. Kus bu, sinirlari kapatamazsiniz. Ucmaktan cok karada ziplamayi seven, garip bir otusu olan, aslina bakarsaniz cirkin bir hayvan. Gecen sene bu kusu yurt disina cikarmanin yasak oldugunu ogrenmis ve hatta bu sebeple hapis yatan birisiye tanismistim.
Gecenlerde bir baska is icin -isim vermeyeyim- bir konsoloslugumuzu aradim. Arada lafi getirip konuyu actim. Gorevli memurun cevabi aynen soyle idi: “-Aaa, evet. Ben de gecen gazetelerde gormustum”. Peki bununla ilgili yasal bir islem yapip yapmadiklarini sordugumda hic de sasirmadigim bir yanit aldim: “-Hayir. Henuz bize oyle bir ihbar yapilmadi.”. Eh be guzelim. Seni oraya vitrin susu diye mi koymuslar. Diyemedim tabii.
Onceki nesillerden gelen ve sonraki nesillere kopru gorevi tasiyan milli degerlerimizi ve kulturel varliklarimizi koruma konusunda neden bu kadar vurdum duymaziz acaba? Her zaman oldugu gibi kaybettikten sonra mi degerenin farkina varalim? Korumasi o kadar da zor degilken, gozumuzun onunde birileri bizden calsin ve geri almak icin yillarca yasal platformlarda ugrasalim duralim. Tam Turk isi